Bireylerin  hayatta başarılı olup olamayacağı erken dönem yaşlarda kendini belli ediyor. Bu durum sosyal statü ve annenin babanın geliriyle ya da çocuğun ne kadar açıkgöz olduğu gibi şeylerle ilgili değildir. Bunun cevabı; çocuğun daha çok şekerlemelerle başa çıkmak gibi basit şeylerle ilgili sağlam bir iradaye sahip olmak ve duygusal zekasındadır.

Amerikali bilim adamları bununla ilgili olarak bir deney yaptılar. O dönemde 4 yaş grubunun bulunduğu bir anaokulunu ziyaret edip baştan çıkartıcı bir teklifte bulundular. Çocukların her birine şekerleme olan marshmallow verildi. Çocuklar bunu hemen yiyebilir ya da önerilerine göre deneyi yöneten kişi tekrar gelene kadar bekleyip, ikinci marshmallow alabilirlerdi. Çocuklardan bazıları deneyi geçemedi ve şekerlemeleri hemen yediler. Diğerleri tüm fiziksel ve ruhsal güçleriyle sakin bir şekilde bekledi, şekerlemeyi kokladı, oynadı ama ısırmaktan kendini alıkoydu ve sonunda ikinci şekerle ödüllendirildi.

Deney bununla bitmedi. 14 yıl sonra aynı öğrenciler üzerinde gözlem yapıldı. Sabırlı olanlar özgüvenli, empati kurabilen kişiliklere sahip olmuşlardı, problemlerle başa çıkabiliyorlar onları amaçlarından uzaklaştıracak ödülleri reddedebiliyorlardı. Şekeri hemen yiyenler ise duygusal olarak tutarsız, değişken, kararsız kişiler olmuşlardı. Ayrıca okulda ki notları düşüktü ve bu zekalarından tamamen bağımsız bir durumdu.

Görüldüğü üzere ödülü erteleme yeteneği sadece sağlam bir iradenin işareti değil, başarı özelliğidir. Aynı zamanda yüksek bir zeka kat sayısı başarı ve hayatta mutlu olmak için kesinlikle garanti değildir. Hayatta ki mutluluğun anahtarı duygu ve arzularla başa çıkabilmektir. Çocuklarımızın güçlü karakter özelliklerine sahip olmasını istiyorsak ; Oto kontrol mekanizmasını kullanmalarını sağlamalı, içgüdülerine göre davranmayıp uyarımlara karşı akılcı bir tepki vermelerini kazandırmalıyız. Ayrıca, güçlerinin farkında olmalarını sağlamak ve özgüvenleri sayesinde çözüm bulacaklarından emin olmaları için cesaretlendirmek, iletişim yanlısı olmaları için yol göstermek ve gerçekçi hedefler belirlemelerini sağlamaktır. Böylece hayatta karşılaşacakları geçici olumsuzluklar ve dönüm noktaları karşısında dengelerini korumayı öğrenirler.

 

 Kaynakça

Daniel RETTIG , Jochen MAI ‘ Ich Denke, Also Spinn Ich